Geliştirdiği benlik algısı ise büyüklenmeci özbenliktir. Gerçek sevginin ne olduğunu bilmezler çünkü almamışlardır.
Dolayısıyla ilişkilerinde mutluluğu yakalama olasılıkları yüksektir. İlişkide mutluluğun sırrı ise, sevgi, yüksek güven, samimiyet ve bağlanmadır!
Annenin çocuğuna yerli yeterince ilgili ve duyarlı davranmasıdır. Güvenli bağlanmış çocukların mutlu ve özgüveni yerinde birey olma olasılığı yüksektir. Bu çocuklar yetişkin olduğunda ve romantik ilişkiye girdiklerinde karşı cinse güvenmeleri, başkalarına yaklaşabilmeleri, yakın ilişki kurmakta zorlanmamaları beklenir.
Dolayısıyla kadınların ilişkiye girmeden nasıl bir erkek karakteriyle olmak istediklerini belirlemeleri kendilerini daha emin hissettirecektir.
Bunların sonrasında cinselliği yaşayın. Bu adımlar sizi güvende hisettirecektir. Mutlu ilişkinin sırrı olan yüksek güvende, sevgide, samimiyette ve bağlanmada olmanız dileğimle…
YİS erkeklerde yüksek ihtimalle anne problematiği vardır . Çocuğun sağlıklı ruhsal gelişimi için olması gereken anneyle kurduğu güvenli bağlanmayı bu kişilikler deneyimlememişlerdir. Güvenli bağlanma, annenin çocukla kurduğu güvene dayalı bir ilişkidir.
İnsanlara, kadınlara istediği mesafe ayarını yapabilir. Çünkü o yüce bir varlıktır. Bütün bunların altında kendisinin de çok iyi tanımlayamadığı derin değersizlik duygusu yatmaktadır. Ebeveynlerinin büyütürken aşırı yüceltme yapması yani şişirme ilgisi sonucunda çocuk dış dünyanın hayal kırıklıklarını, gerçekliğini güvenli aile ortamında yaşayamamasının sonucu olarak kişinin benliği o dönemde takılı kalmaktadır.
Bugün sizlere günümüzde genç kızlarımızın ve genç kadınlarımızın en çok muzdarip oldukları YİS erkeklerden bahsetmek istiyorum. YİS’lerden toplumda maalesef çok var. YİS ne demek mi? Birazdan anlatacağım.
YİSzede olmamak için kendinizi iyi tanıyın. İlişkiden beklentinizi belirleyin. Gerçek sevginin, güvenin ve bağlanmanın olduğu ilişkilerde mutluluğu yaşayın. Tanıştığınız kişiyi gerçekten tanıdığınıza emin olmak için, ilişkiye zaman tanıyın.
Bunun dışında çocuğun annesiyle kurduğu bağda kaçınmacı bağlanma varsa yani anne çocuğun duygusal gereksinimlerine karşı duyarsızsa, bu bağlanma modeli çocukta anneye karşı duygusal kopukluk ve uzaklık geliştirerek kendini göstermektedir.
Ancak amacı Yesin, İçsin, Sevişsin (YİS) erkeklerin kızların arzuladığı kaliteli ilişki kurmak ve ilişkinin sorumluluğunu almak gibi bir dertleri yok. Onların amacı YİS’i yaşamak ve tüketmek. Yani sadece hazza dayalı ilişkilerle tatmin olmaktadırlar. Durum böyle olunca da sevgi isteyen kadınlarımız bu tip erkeklere aşık olduktan sonra istedikleri ilişki biçimini bulamamaktadırlar. Dolayısıyla ilişkileri kısa süreli olmaktadır.
Kaçınmacı bağlanan çocuk, yetişkin olduğunda karşı cinsle ilişkilerinde güven ve bağlanma sorunu yaşar. Kendilerini sevdiğini söyleyenlere şüpheyle yaklaşır. Karşı cinsin yakın davranması onları korkutabilmektedir. Bu kişiler ayrılamanın kaçınılmaz olduğunu düşündüklerinden, incinmemek için karşı cinsle duygusal bağ kurmak istemezler.
YİS erkek aslında infantil bir kişiliktir. Ruhu çocuk kalmıştır. Bunun bilinçli olarak farkında değildir. Bu farkında olmadığı şeyi bir şekilde kamufle etmek için dışsal güzellik ve başarılara yönelir. Esasında kendi iç dünyasıyla yüzleşecek cesareti yoktur, kendini mükemmel görür ve kontrol ondadır.
Genellikle dış görünüş olarak çok karizmatik ve yakışıklı oluyorlar, iş, kariyer, sosyal hayat ve sosyal medyada da popülerler. Genç kızlarımız da dış görünüşlerinden etkilendikleri için sevgili için ideal erkek olarak görüşmeye başlıyorlar.
Günümüzde her şey tüketime yönelik. Tabi ilişkiler de... Bu nedenle daha duygusal olan kadınların bu durumdan daha kötü etkilendiğini söyleyen Uzm. Psik. Begüm Kaplan, günümüz ilişkilerindeki erkek tipini anlattı.
hayat.sozcu.com.tr/kacin-yis-erkekler-geliyor-57041/